Akşam alacakaranlığında Manavgat Şelalesi’nin serin buharı etrafı sarmıştı. Taş köprüden yürüyerek sesin kaynağına yaklaştım. Güvertede durduğum anda, suyun narin çığlığı ve çam kokusu karışmıştı. O anda yanımda beliren zarif bir siluet dikkatimi çekti. Hafifçe eğilmiş, kaynağın pırıltısına dalmıştı. Döndüğümde göz göze geldik. Gözlerinin derin maviliğinde, yabancı ama tanıdık bir sıcaklık vardı. İşte o an tanıdım; Manavgat Ukraynalı Escort Inna’yı.
Inna sessizce, “Suyun sesi huzur veriyor,” dedi tatlı bir aksanla. Teninden yayılan lavanta ve çam karışımı koku, nefesimle birlikte titrememe neden oldu. İç sesim “Bu anı kaçırma,” diyordu. Köprünün kenarına oturduk; su damlaları ayaklarımızın yanında çılgın bir senfoni çalarken, parmak uçlarımızın birbirine temas ettiği an, aramızda nazik bir tansiyon yükseldi.
Örneğin, Inna’nın başını omzuma yaslayışı, soğuk su buharında ısınan kalbimi herkesten sakladı. Geçiş sözcükleriyle ifade etmek gerekirse; önce sessizlikte birbirimizi dinledik, ardından bakışlarımızla iletişim kurduk. Karşılıklı istek ve güven, sanki şelalenin ritmiyle uyumlu bir dansa dönüştü.
Şelalenin gürültüsü arttığında bile, Inna’nın fısıldadığı kelimeler kulağıma en net şekilde ulaştı: “Burada olmak, kendimi bulmamı sağladı.” Bu basit itiraf, tensel temas beklentisini aşarak ruhani bir dokunuş yarattı. O anda kalbimin ritmi su damlalarının melodisine eşlik etti.
Sonuç olarak, Manavgat’ta hem doğanın kalbinde hem de nazik bir dokunuşta derinlik arıyorsan, Inna ile bu şelalenin serin fısıltısına kendini bırakman yeterli.
Şimdi köprünün kenarında otur ve Manavgat Ukraynalı Escort Inna’nın sessiz fısıltılarına kulak ver!
