Manavgat’ın eteklerinde saklı kalan nar bahçesini bilen azdır. O gün, yerel bir köylünün tarif ettiği patikadan ilerlerken bu gizli cennete ulaştım. Dallarından olgun narlar sarkan ağaçların arasında yürürken, bahçenin derinliklerinde duran birini fark ettim. Nar çiçeklerinin arasında, başında beyaz bir tül ve elinde küçük bir sepetle zarifçe eğilmiş bir kadındı o. Göz göze geldiğimizde, bakışları içime işledi. O anda tanıdım: Kazak Escort Manavgat Saida.
“Nar, sabırla büyür… ama bir bakışla açılır,” dedi bana yaklaşırken. Sesi, ağaçlardan süzülen rüzgârla birleşen bir ezgi gibiydi. Teninden yayılan hafif gül ve portakal çiçeği kokusu, toprağın nemiyle birlikte burnuma doldu. İç sesim “Bu kadın, sadece nar toplayan biri değil; içine saklanmış nefesin sahibiydi,” diye fısıldadı.
Saida nar sepetini yere bırakıp yanıma oturdu. Parmaklarımız, bir nar tanesini birlikte tutarken ilk kez temas etti. Bu dokunuş, narın içindeki taneler kadar dolu, sessiz ve yavaş gelişen bir yakınlıktı. O an zamanın akışı yavaşladı; sadece gözlerimiz ve tenimiz konuşuyordu.
“Nefesini tutarsan duyarsın,” dedi alçak sesle. “Toprağın nasıl seni içine çektiğini, narın ne zaman patlayacağını.” Bu sözler, sadece kulağıma değil, göğsümün en derin noktasına dokundu. Bahçede rüzgâr biraz daha sert esti, dallar sallandı; ama biz sessizliğin içinde kaldık. Artık sadece nefesimiz vardı, birlikte var olan.
Şimdi Kazak Escort Manavgat Saida’nın nar bahçesindeki nefesine kulak ver ve o kırmızı doluluğun içinden gelen romantik yakınlığa sen de ortak ol!
