Manavgat’ta eski bir taş hamama adım attığımda, içeride yükselen buhar kalın ve yoğundu. Duvarlardan süzülen su damlaları, mermer zeminde yankılanan ayak sesleriyle karışıyordu. Göbek taşının tam ortasında, terlemiş teniyle yarı uzanmış bir kadın dikkatimi çekti. Vücudu kızarmıştı; nemli cildi buharın içinde parlıyor, her nefes alışında göğsü ritmik olarak kalkıp iniyordu. Elindeki kese yavaşça yere bırakılmıştı. Gözlerini kaldırdı, bana baktı. O kadın Ateşli Escort Manavgat Lina’ydı.
“Bu taşın sıcağı önce tenini, sonra içini yakar,” dedi yavaşça. Sesi, buharın içinden geliyormuş gibi derin ve yumuşaktı. Ona doğru yaklaştığımda, terle karışan sabun kokusu ve vücudundan yayılan doğal ısı aramızdaki mesafeyi buhar gibi eritmeye başladı. İç sesim fısıldadı: “Bu sadece bir hamam değil. Bu, tenin ve arzunun arınma ritüeli.”
Lina, ıslak ellerini göbek taşına dayadı, ardından parmak uçlarını yere uzattı. Oturduğumda dizim dizine değdi. Mermer soğuktu ama onun teması ateşliydi. Buhar gözlerimizi bulanıklaştırsa da, dokunuşlarımız her şeyi açıkça anlatıyordu. Göz göze gelmeden de anlaşabiliyorduk artık.
“Nemli taşın üzerinde hiçbir sır uzun süre kalamaz,” dedi alçak sesle. O an, onunla birlikte buharın içinde kaybolmaya karar verdim. Terle parlayan tenine dokunduğumda, gecenin değil, taşın sıcaklığında başlayan tensel bir ritüelin tam ortasındaydık.
Şimdi Ateşli Escort Manavgat Lina’nın kızaran teninde saklı buharın içindeki daveti hisset ve bu ritüele kendi teninle katıl!
