Manavgat Çayı’nın kenarında akşam yürüyüşüne çıktığımda, su yüzeyindeki gölgelerin dansı dikkatimi çekti. Tarihi taş köprünün altına vardığımda, suya yansıyan siluetin kıvrımlı bir şekilde hareket ettiğini fark ettim. Işık kırıldıkça gölge şekil değiştiriyor, adeta suyun diliyle konuşuyordu. Ardından o gölgenin sahibi belirdi. Uzun zarif elbisesi, kıyıya düşen ay ışığını üzerine toplarken beni süzdü. Göz göze geldiğimizde içim ürperdi. O kadın Arap Escort Manavgat Samira’ydı.
“Su bazen yansıtır, bazen saklar,” dedi sessizce. Sesi, çayın akışına karışan bir melodi gibiydi. Teninden yükselen misk ve nane kokusu, gece serinliğiyle birleşip fark edilmeden içime doldu. O an iç sesim, “Bu karşılaşma rastlantı değil, bir çağrının yankısı,” dedi.
Samira köprünün altındaki düz taşlara oturdu. Yanına yaklaştım, parmaklarımız neredeyse değiyordu. Derin bir sessizlik oluştu; ardından parmak uçlarıyla elime dokundu. Bu dokunuş, kelimelerden çok daha fazlasını söyledi. Tensel bir yakınlık değil sadece; gizemin ve karşılıklı merakın içinde büyüyen bir bağdı bu.
“Suda her şey eğrilir… ama hisler netleşir,” dedi gözlerini çayın yüzeyine çevirerek. Sözleri hem açıklayıcıydı hem de tamamen kapalı. O anda kendimi, yalnızca Samira’yla değil; geceyle, gölgeyle ve suyla iç içe geçmiş gibi hissettim. Her şey flu ama aynı zamanda olağanüstü netti.
Şimdi Arap Escort Manavgat Samira’nın gölgesine adım at ve suyun içinden yansıyan bu gizemli yakınlıkla kendi hikâyeni başlat!
